İstanbul, 2023’ün Ekim ayında yaşanan depremle sarsıldı. Merkez üssü Marmara Denizi olan depremin ardından belli başlı binalarda hasar gözlemlendi. Ancak ne yazık ki, bu hasar göz önünde bulundurulmadan yapıların güvenliği hakkında gerekli önlemler alınmadı. Sürekli artan doğal afete karşı olan duyarsızlık, İstanbul'da bir trajediye kapı araladı. Bu satırlarda, depremin ardından yaşanan bu çöküşün arka planındaki detayları paylaşacağız.
Özellikle deprem sonrası İstanbul'un birçok ilçesinde, çeşitli yapılar üzerinde teknik incelemeler yapıldı. Ancak bu incelemelerin yeterince titiz bir şekilde uygulanmadığı iddiaları gündeme geldi. Peyzaj mimarları, inşaat mühendisleri ve yapı denetim firmalarının ihmali nedeniyle birçok bina, bu tür doğal olaylara karşı dayanaksız hale gelmişti. Çöken bina, söz konusu ihmalin acı bir örneği olarak ön plana çıktı. Uzmanlar, alınmayan önlemlerin ve yetersiz denetimlerin sadece bu bina ile sınırlı kalmayacağını, İstanbul'un birçok yerinde benzer risklerin olduğunu da belirttiler. Çöken bina, depremin ardından yapılan hızlı değerlendirmelerin ne kadar yetersiz olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Sosyal medyada hızla yayılan çöken bina görüntüleri, halkı derinden sarstı. Binanın çökmüş hâli, İstanbul'un deprem tehlikesi karşısındaki hazırlıksızlığını vurguladı. Yetkililer, hemen olayın ardından hızlı bir şekilde araştırma başlattı. Ancak kamuoyunda oluşan tepkiler sadece bu bina ile de sınırlı kalmadı. Binaların güvenliği ile ilgili daha geniş bir inceleme başlatılması talep ediliyor. Herkes, bir daha böyle kötü haberlerin yaşanmaması için gereken tedbirlerin ivedilikle alınmasını bekliyor.
Deprem sonrası bu tür olayların yaşanmaması için, vatandaşların ve kamuoyunun gündemde tutacağı önemli konulardan biri, binaların dayanıklılığı ve güvenliği konusunda yapılacak olan yeniden incelemelerdir. İstanbul'un yüksek riske sahip bir coğrafyada bulunduğu göz önüne alındığında, hem yapıların standartlarının yükseltilmesi hem de denetim süreçlerinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi oldukça büyük bir önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, İstanbul'daki deprem sonrasında yaşanan bina çöküşü, şehirdeki yaşam standardı ve güvenliğini ciddi bir tehdit altına almaktadır. Yetkililerin sorumluluklarını yerine getirmesi ve halkın bu tür olaylarla ilgili bilgi ve bilinç düzeyinin artırılması, gelecekte yaşanabilecek acıların önlenmesinde kritik bir rol oynayacaktır.