İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu bir açıklamada, Gazze'deki insani durumu değerlendirdi ve "Gazze'de kimse açlıktan ölmüyor" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, hem uluslararası medyada hem de sosyal medya platformlarında büyük yankı uyandırdı. Gazze'nin içinde bulunduğu durumu gözler önüne seren rakamlar ve tanıklıklar ise Netanyahu'nun ifadeleriyle çelişiyor. Peki, Gazze’de gerçekten insani bir kriz yaşanmıyor mu? Gelin, bu kontroversiyel açıklamanın arka planına bakalım.
BM ve çeşitli insan hakları örgütlerinin raporları, Gazze'deki insani krizin ciddiyetini gözler önüne seriyor. 2023 verilerine göre, yaklaşık 2.3 milyon insanın yaşadığı Gazze'de, gıda güvencesi açısından ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayımlanan son rapora göre, Gazze'deki insanların yaklaşık %80'inin yardıma muhtaç olduğu belirtiliyor. Ayrıca, bölgedeki çocukların %60’ının yeterli gıdaya ulaşamadığı tespit edildi. Oysa Netanyahu, bu ağır tabloya rağmen, Gazze’deki insanların açlıktan ölmediğini ileri sürüyor.
Gazze’de yaşayan yerel halk ve insani yardım çalışanları, Netanyahu'nun ifadelerini sorgulayan açıklamalar yapmaya başladılar. Gazze’nin içinden bir sağlık çalışanı, "Burası bir insani felaketin eşiğinde. Her gün insanlar açlıkla boğuşuyor ve gerekli yardımları alamıyor” diyerek durumu gözler önüne serdi. Ayrıca, Gazze'den gelen görüntüler ve haberler, insanların gıda ve suya erişim konusunda ne kadar zorlandığını ve bunun yanında sağlık hizmetlerine ulaşma konusundaki sıkıntıları da gösteriyor.
Uluslararası Çocuklara Yardım Derneği (UNICEF) ise yaptığı açıklamada, özellikle çocukların sağlık ve beslenme durumlarına dikkat çekti. UNICEF, "Gazze’deki çocukların %40'ı yetersiz beslenme tehlikesiyle karşı karşıya, bu durum hem fiziksel hem de zihinsel gelişimlerini olumsuz etkiliyor" ifadelerini kullandı. Bu da, Netanyahu'nun açıklamalarının ne kadar yanıltıcı olduğunu kanıtlayan somut bir veri oldu.
Netanyahu'nun açıklamalarının ardından birçok uluslararası insan hakları savunucusu da söz konusu durumun altını çizerek, Gazze'deki insani krizin görmezden gelinmemesi gerektiğini savundu. “Hükümetler, Netanyahu gibi açıklamalar yapmak yerine sorunun çözümü için çaba sarf etmelidirler” şeklindeki ifadeler, sosyal medya ve haber platformlarında geniş yer buldu. Her geçen gün insanlık dramı haline dönüşen Gazze’de, bu tür açıklamaların halkı yanıltma ve durumu meşrulaştırma adına atılmış adımlar olduğu sıkça dile getiriliyor.
Sonuç olarak, Netanyahu’nun "Gazze'de kimse açlıktan ölmüyor" açıklaması, mevcut verilerle ve tanıklıklarla çelişiyor. Gazze’de yaşanan insani kriz, göz ardı edilmemesi gereken bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor. Uluslararası toplum, bu tür yanlış beyanatlardan çok gerçek çözüm yolları üzerine odaklanmalı ve Gazze halkının ihtiyaçlarına duyarlı olmalıdır.