Romanya, yüzyıllardır doğal güzellikleri ve zengin biyolojik çeşitliliği ile bilinen bir ülke. Ancak son dönemde bu doğal mirasın bir parçası olan ayı popülasyonunda yaşanan artış, ciddi bir sorun haline geldi. Ülkenin dört bir yanındaki ormanlarda yaşayan kahverengi ayılar, insanlarla olan etkileşimlerini artırarak, hem ekosistem hem de topluluklar açısından risk yaratmaya başladı. Hükümetin bu durum karşısında nasıl bir müdahale hazırlığında olduğuna dair işaretler belirmeye başladı.
Romanya'da ayı sayısının artışı, birkaç yıl boyunca sürdü. Özellikle Alplere yakın bölgelerde yaşanan iklim değişikliği, ormanların korunması ve avlanma yasakları, doğal yaşam alanlarını tehdit eden bu durumun başlıca sebeplerinden. 2023 itibarıyla ülke genelinde yaklaşık 6 bin ayının yaşadığı tahmin ediliyor. Bu sayının, öncelikle ekosistem dengesi açısından tehlikeli olduğu belirtiliyor. Aileler ve çiftçiler, bahçelerine ve hayvanlarına çok sık ayılar tarafından saldırıların gerçekleştiğinden şikayet etmeye başladılar.
Ayıların artışı aynı zamanda turizm sektörünü de etkiliyor. Doğal alanlarda yapılan yürüyüşlerde ve kamp alanlarında, insanların karşılaştığı ayı saldırıları; tatilciler için korku dolu anlar yaşatıyor. Otel ve turist rehberleri, ayılar nedeniyle rezervasyon iptalleri ve dolayısıyla ekonomik kayıplar yaşandığını ifade ediyor. Hükümetin sürdürdüğü yaban hayat koruma politikaları, bu durumla başa çıkmada yetersiz kalıyor gibi görünüyor.
Romanya hükümetinin bu soruna el atma zamanı geldiği konusunda kamuoyunda geniş bir görüş birliği oluşmuş durumda. Çeşitli çevre örgütleri, ayıların doğal yaşam alanlarını koruma adına yapılan çalışmaların artırılması gerektiğini savunuyor. Ancak, hükümetin bilirkişi raporları ve bilimsel verilere göre hareket etmesi gerektiği de sıkça dile getiriliyor. Ayı sayısının kontrol altına alınması için alternatif yöntemler araştırılmakta; avlanma kotası belirleme, korunmasız arazilerin sınırlarının çizilmesi gibi çözüm önerileri üzerinde tartışmalar sürmekte.
Son günlerde, çevre bakanlığı, ayı popülasyonunun düzenlenmesi için bir plan geliştirdiklerini açıkladı. Bu plan, özellikle tehdit altında olan çiftlik hayvanlarının güvenliğini artırmaya yönelik olacak. Ayrıca, yerel yönetimler aracılığıyla insan-ayı etkileşimini önlemek için eğitim programları başlatmayı hedefliyor. Halk elbette bu adımları merakla bekliyor, çünkü ayıların doğal yaşam alanlarını korumanın yanı sıra insanlarla olan sosyal ilişkilerin de güçlendirilmesi gerekiyor. Bunun için bilim insanları ve çevreciler, bilinçlendirme faaliyetlerine başlayarak halkı eğitme ve geri dönüş sağlama hedefinde.
Sonuç olarak, Romanya'daki ayı sayısının arttığı ve bunun ciddi bir sorun haline geldiği açıkça görülüyor. Hükümetin atacağı adımlar, sadece ayıların değil, aynı zamanda yerel halkın da güvenliği için kritik önem taşıyor. Doğayla barışık bir yaşam sürmek için hem ekosistem dengesinin sağlanması, hem de insan güvenliğinin sağlanması konusunda kalıcı çözümlerin bulunması şart. Bu süreçte hem yerel hem ulusal düzeyde bütün paydaşların iş birliği içinde çalışması, karşılıklı anlayış ve iletişimle yürütülmelidir.