24 Nisan 2025 tarihi itibarıyla, Tekirdağ’da meydana gelen deprem, bölge halkında endişe yarattı. Kandilli Rasathanesi ve AFAD, depremin kaynağını ve büyüklüğünü açıkladı. Depremin ardından bölgede yaşayan vatandaşların hissettikleri sarsıntılar üzerine hızlıca gelişen olayları ve resmi açıklamaları aktaracağız.
Dün akşam saatlerinde Tekirdağ’ın belirli bölgelerinde hissedilen bir sarsıntı, anında sosyal medya ve haber kanallarında geniş yankı buldu. Kandilli Rasathanesi ve AFAD’ın yaptığı ilk açıklamalara göre, depremin büyüklüğü 4.8 olarak ölçüldü. Merkez üssü ise Tekirdağ’ın merkezinin yaklaşık 15 km doğusunda yer alan bir bölgeydi. Bu büyüklük, vatandaşlar tarafından oldukça güçlü bir şekilde hissedildi. Hemen ardından, depremle ilgili pek çok kişi sosyal medya platformlarında duygu ve düşüncelerini paylaştı.
Deprem sonrası yetkililer, Tekirdağ Valiliği tarafından açıklanan ilk bilgilerle beraber harekete geçti. AFAD ekipleri, olası hasarların tespit edilmesi için hemen çalışmalara başladı. Yerel yönetimlerin de durumu takip ettiği öğrenildi. Şu ana kadar, can kaybı ya da ciddi yaralanma yaşandığına dair bir bilgiye ulaşılamadı. Ancak birçok vatandaş, depremin şiddetinin yüksek olması nedeniyle büyük bir korku yaşadıklarını dile getirdi. Bazı binalarda ufak çatlaklar meydana gelirken, evlerinden çıkan vatandaşların bir süre dışarıda beklemek zorunda kaldığı bildirildi.
Tekirdağ halkı, depremin ardından sosyal medyada “#TekirdağDeprem” etiketi altında, yaşadıkları anları paylaştı. Çok sayıda kullanıcı, depremin hissedildiği anı ve hissettiklerini anlattı. Bazı kullanıcılar, sarsıntının kendilerini nasıl etkilediğini, ailelerinin bu durumdan nasıl etkilendiğini ve olası panik anlarını paylaştı. Özellikle çocuklu aileler, çocukların natural olaylarla karşılaşmasından dolayı büyük bir endişe içinde olduklarını ifade ettiler.
Tekirdağ halkı, bu tür olaylarla daha önce de karşılaşmıştı. Ancak bu son depremin, deprem kuşağında bulunan Türkiye’nin her bölgesinde olduğu gibi, Tekirdağ’da da hissettirdiği korku ve panik, gözlerden kaçmadı. Uzmanlar, depremin ardından artçı sarsıntıların olabileceği konusunda vatandaşları uyardı. Bu nedenle, bölgede güvenli alanlara dönmeleri ve dikkatli olmaları yönünde tavsiyelerde bulunuldu.
Bunun yanı sıra, birçok kişi, afet anında alınması gereken önlemleri hatırlatırken, evlerin güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli boşluklar ve destekler sağlamanın önemine dikkat çekti. Türkiye’nin deprem riski yüksek bir ülke olduğu göz önüne alındığında, yapı güvenliği yasal olarak zorunlu hale getirilmiş olmakla birlikte, özellikle eski yapılara yönelik denetimlerin artırılması gerektiği vurgulandı.
Son olarak, Tekirdağ’da meydana gelen bu son deprem, bölge sakinlerine bir kez daha doğal afetlere karşı ne kadar hazırlıklı olmaları gerektiğini hatırlatmış oldu. Hem yerel yöneticilerin hem de halkın bu konuda dikkatli olması, gelecekte yaşanabilecek olumsuz durumların önüne geçilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Tekirdağ’da yaşayanların bu durumu bir toplumsal dayanışma olarak ele alması, kısa sürede birbirlerine destek olmaları, bölge halkının gücünü bir araya getirmesi açısından da son derece önemlidir.